Gezinti

Felix, göl kenarında tek başına geziniyordu. Havayı solumak için çıkmıştı. Ders anlatmaktan sıkılmış gibi bir hali vardı. Asasını çıkardı ve havaya şekiller çiziyor yada suyu kontrol ederek vakit geçiriyordu. Tek bir sorunu vardı. Çok yanlızdı. Ansızın bir iç geçirdi.
Ben anlayabilicek kimse yok mu bu okulda?
Okulun yeni karanlık sanatlara karşı savunma profesörüydü. Galiba bir profesöre aşık olmuştu.

Felix, tanımadığı kızın yanına yaklaştı. Felix, gülümseyerek konuşmasına başladı.
-Sanırım her yanlız olan buraya geliyor olmalı.
-Evet nereedeyse herkes buraya gelir yanlızlık çektiği zaman.
Felix, karşısındaki kıza dayanamayıp ismini sordu.
-Adınızı öğrenebilir miyim?
-Emily
-Beni tanıyorsunuzdur yeni gelen bir profesörüm adım Felix.
Felix, kızdan hoşlanmıştı hayatında gördüğü en güzel kız diyebilirdi.

Felix, Emily'nin yüzüne baktı. Gözleri ışıl ışıldı. Felix, hemen lafa girdi.
-Sanırım bu okul bu kadar da sıkıcı olmaz.
-Neden?
-Tek bir sorunum vardı o da yanlızlık sanırım kalbimdeki tahta oturtacak bir prenses buldum.
-Kimmiş o şanslı kadın.
Felix, tüm cesaretini topladı ve söyledi.
-Emily sonsuzluğun her anında seni seveceğime söz veriyorum. Sanırım sana mühürlenmiş gibiyim.
Felix, asasını çıkarıp gökyüzüne kızıl bir havai fişek fırlattı.