Ad&Soyad: Elizabeth “Elle” Emerson (İsim değiştirme şeysine başvurdum. ^^)
RPG Puanı: 86
* Bina başkanlığına falan talibim efen’m.
1) Size iyi davranmayan bir arkadaşınız zor durumda, iki büyücü etrafını çevirip asalarını ona doğru çevirmiş. Ne yaparsınız?
Pekala, bu o söz konusu “arkadaş”a bağlı. Birini sevebilmem için bana iyi davranması gerekmiyor, beni istemeyen birisini de büyük bir takıntıyla sevebilirim ki eğer seviyorsam, onu kurtarmayı denerim. Adamlarla konuşmaya çalışır ve belki bir iki lanet yapabilirim ama kimseyi kendimden daha çok sevdiğimi söyleyemem, bu yüzden hayatımın ya da o arkadaştan daha çok sevdiğim bir şeyin tehlikede olduğunu hissettiğim anda bırakırım. Öbür olasılığa, bana iyi davranmayan insanı sevmeme gelirsek; elimi kirletmeme lüzum yok, kendime sessiz bir köşe bulup gösteriyi seyrederim. Adamlar işi yarım bırakırsa da, muhtemelen ben bitiririm. Bu onu ne kadar sevmediğime bağlı.
2) Hogwarts’taki en ilginç şey nedir?
Seçmen şapka ilginç olmalı, birbirine zıt düşüncelerin barındığı dört farklı beyin… Sırlar odasını da eklemeliyim sanırım. Ve… ihtiyaç odasını da. Yasak orman da oldukça ilgi çekici geliyo kulağa. Birçok şey epey ilginç ama en ilgincini sorduğunuza göre sanırım tercihimi ilkinden, şapkadan yana kullanacağım.
3) Okula gelmeden önce büyü yapmaya çalıştınız mı? Başarılı oldunuz mu? Eğer olduysanız ya da olamadıysanız nedeni nedir?
Dougal, vaftiz babam olur, bana birkaç büyü göstermiş ve ağabeyim Emerald da, çalışmam için de birkaç kitap vermişti. Ailemin üstüme düştüğünü söyleyemem pek ama başarılı oldum, evet. Neden mi başarılı oldum? Ah, ben gerçekten isteyerek el attığım her şeyde başarılıyımdır.
4) Okul hakkında en çok merak ettiğiniz şey nedir?
İkinci soruda saydığım şeylerin çoğunu burada da sayabilirim. Ama bu soru için gizli geçitleri tercih edeceğim sanırım.
5) Hogwarts’a gittiğinizi düşünün, en çok merak ettiğiniz ya da en çok sevdiğiniz şey ne olurdu?
En çok merak ettiğim şey, az önce de dediğim gibi, gizli geçitler olurdu. En sevdiğim şey de, o anki ruh halime göre ya okulu keşfe çıkmak ya da sakin, tenha bir yerde oturmak olurdu.